BLOG
Hükümetlerin Fosil Yakıt Üretim Planları Limitlere Uyumlu Değil
Glasgow’da bu yıl 31 Ekim-12 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler 26. Taraflar Konferansı (COP 26) öncesinde açıklanan “2021 Üretim Açığı Raporu” (The Production Gap Report), hükümetlerin fosil yakıt üretim planları ve projeksiyonlarının Paris Anlaşması hedefine hala uyumlu olmadığını gösteriyor.
Dünya genelinde en fazla fosil yakıt üretimi yapan 15 ülkenin profili üzerinde hazırlanan rapor genel tanımda ülkelerin kömür, doğalgaz ve petrol üretim planları ile Paris Anlaşması’nın küresel hedeflerini karşılaştırıyor.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) Stockholm Çevre Enstitüsü (SEI), Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü (IISD), Uluslararası Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü (ODI) ve düşünce kuruluşu E3G’nin ortak çalışması olan rapora göre, 2030 yılına gelindiğinde ülkelerin plan ve projeksiyonları, olması gerekenden yaklaşık %240 daha fazla kömür, %71 daha fazla doğal gaz ve %57 daha fazla petrol üretimi demek olacak.
COVID-19 sürecini takiben raporda ayrıca G20 ülkelerinin, temiz enerji kaynaklarından daha fazla yeni fosil yakıt kaynaklı faaliyetlere yatırım yaptığını ve bu yatırım miktarının ise yaklaşık 300 milyar dolara ulaştığına vurgu yapılıyor.
Raporun ana bulguları aşağıdakileri içeriyor:
– Hükümetler, 2030’da küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandırmaya yönelik sınırdan yaklaşık %110 daha fazla fosil yakıt üretmeyi planlıyor. Bu yüzde, 2 derece ısınma hedefindeki sınırın ise %45 üzerinde. Üretim açığının boyutu, önceki değerlendirmeler kıyasla önemli ölçüde değişiklik göstermiyor.
– Hükümetlerin üretim planları ve tahminleri, 2030’da küresel ısınmayı 1,5 derece ile sınırlandıracak seviyeyle kıyaslandığında yaklaşık %240 daha fazla kömür, %57 daha fazla petrol ve %71 daha fazla doğalgaz üretimi anlamına geliyor.
– Hükümetlerin planlarına göre küresel doğalgaz üretiminde en fazla artış beklendiği dönem 2020 ile 2040 yılları arasında gerçekleşiyor. Doğalgaz üretimindeki bu sürekli, uzun vadeli küresel ölçekte yaşanan artış, Paris Anlaşması’nda belirlenen küresel sıcaklık artışı eşiğiyle tutarsızlık gösteriyor.
– Ülkeler, COVID-19 salgınının başlangıcından bu yana fosil yakıtlara yönelik 300 milyar doları aşkın yeni finansman sağladı. Bu miktarın temiz enerji kaynaklarına yönlendirilen fonlardan daha fazla olduğu görülüyor.
– Buna karşın G20 ülkeleri ile önde gelen çok taraflı kalkınma bankaları tarafından fosil yakıt üretimine yönelik uluslararası kamu finansmanı son yıllarda önemli ölçüde düşüş gösteriyor. Çok taraflı kalkınma bankalarının ve G20 kalkınma finansmanı kuruluşlarının üçte biri, fosil yakıt üretim faaliyetlerini gelecekte sağlayacakları finansmanın dışında bırakan politikalar benimsemiş durumda.
– Üretim açığını ele almak için gerek hükümetlerin gerekse şirketlerin fosil yakıt üretimi ve sağlanan destekler hakkında doğrulanabilir ve karşılaştırılabilir bilgi sunması önem taşıyor.
2019 yılında yayımlanan ilk raporda, 1,5 C derece hedefi için gerekli olan miktarın yine üzerinde fosil yakıt üretimi açıklanmıştı. Dolayısıyla bir önceki rapordan bu yana henüz bir ilerlemenin kaydedilmediğine yönelik önemli bir bulgu da yeni raporda dikkat çekiyor.
Öte yandan bu yıl Eylül ayında açıklanan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC)’nin Ulusal Katkı Beyanı (NDC) Sentez Raporu’nda da ülkelerin taahhütlerinin 1,5 C derece küresel hedefi için yetersiz kaldığı uyarısı yapılmışken, Glasgow’daki en önemli gündem maddeleri arasında küresel hedefin canlı tutulması ve NDC’lerin güncellenmesi konusu olması bekleniyor.
2021 raporunun tamamı için UNEP’in internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.