Geride bıraktığımız 2016 yılında gördük ki sürdürülebilirlik tüm dünyada ve tüm sektörde şirketlerin karar alma mekanizmalarını etkileyen önemli bir indikatör haline geldi. Şirketler, GRI(Global Reporting Initiative) standartları çerçevesinde hazırlanan GRI Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlamaları ile sürdürülebilirlik performanslarını belirlediler ve bu sayı 3916 oldu.  Özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde Gıda sektöründe sürdürülebilirlik çalışmalarına verilen önem artarken ülkemizde sürdürülebilirlik denildiğinde inşaat sektörü ön sıralarda yer aldı. İnşaat firmaları LEED Yeşil Bina projelerine önem verip binalara LEED sertifikası alarak sürdürülebilirlik etiketi kazandırırken, yapı malzeme üreticileri tarafında ise ISO 14025 standardı doğrultusunda EPD Belgesi denilen Çevresel Ürün Beyanı belgelendirme çalışmaları hız kazandı ve sektörün ileri gelen firmaları ürünlerine bu belgeleri almaya hak kazandı.

Peki Türkiye’de gıda sektörüne bakacak olursak sürdürülebilirlik alanında neredeyiz?

Maalesef ülkemizde Gıda sektöründe henüz gözle görülebilir bir sürdürülebilirlik çalışması mevcut değil. Bazı firmalar karbon ayakizi hesaplatma veya lokal projeler ile sera gazı azalım çalışmaları geliştirmeye başlasa da tam anlamı ile şeffaf bir şekilde üretimlerini inceleyip belgelendirerek tüketiciye ulaştırma açısından bir girişim şu an için bulunmuyor.
AB ülkelerinde ise ekmek, su, soda, et ve süt ürünler, yumurta, meyve, sebze, meyve suları, zeytin yağı, makarna, hazır gıda ve pirinç gibi tarım ürünlerine EPD belgelendirmeleri ile gıda sektöründe sürdürülebilir üretime geçilmiş durumda. Halihazırda AB’de 132 adet EPD belgesi ile 200’ün üzerinde gıda maddesi sürdürülebilir üretim yaptıklarını belgelendirdi. Gıda sektöründe yapılan EPD belgelendirme AB’de %20 olurken, Türkiye toplam EPD belgelendirme sayısı içinde %6’lık bir sayıyı yapı malzemeleri ile almaktadır.

Çözüm Sektörün Büyüklerinde

Küçük ve orta ölçekli firmalardan değil ancak sektörün büyük ölçekli ileri gelen şirketlerden bu konuda adım atarak öncülük etmesine ihtiyacı vardır. Sürdürülebilir üretime geçiş yapmakla sadece çevresel ve ekonomik acıdan değil, üretimi şeffaf bir şekilde tüketiciye göstererek firmalara olan güven arttırılmalıdır. Özellikle tarım ve gıda gibi sağlığı direkt olarak etkileyen bir sektörde tüketiciler her gün kullandıkları ürünlerin tedarik zinciri ve üretimi ile ilgili bilgilere erişmeyi talep etmektedir.