Karbon Ayak İzinin Sebepleri

Karbon Ayak İzinin Sebepleri

Blog-Post-Image

Karbon Ayak İzi ve Temel Nedenleri Nelerdir?

Karbon ayak izi terimi,  bir organizasyon, etkinlik veya ürün tarafından (genellikle ton bazında) doğrudan veya dolaylı olarak salınan karbon miktarını hesaplama çalışmasıdır.

Her bir kişinin karbon ayak izi bulundukları konum, sahip oldukları alışkanlıklar ve kişisel tercihlerine göre değişir. Her birimiz seyahat şeklimiz, yediğimiz besinler, tükettiğimiz enerji miktarı gibi birçok farklı faaliyet sonucu atmosfere sera gazları yayarız.

Sera gazları, “sera etkisi”ne neden olan ve Dünya atmosferindeki en çok ısı tutma özelliğine neden olan gazlardır. Güneş’ten gelen ışınlar, Dünya atmosferini geçer, yeryüzüne çarpar ve yeryüzünden yansıyarak etrafını ısıtır. Çeşitli gazlardan oluşan atmosfer yayılan ısının bir kısmını tutar ve yeryüzünün ısı kaybını engeller.

Bu sayede doğanın ihtiyacı olan ısı dengesi de sağlanmış olur. Bu şekilde gerçekleşen atmosferin ısıtma ve yalıtma etkisine sera etkisi denir.

Dünya’da sera etkisine neden olan başlıca gazlar; su buharı (H2O), karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve ozondur (O3). Doğal yollarla oluşan sera gazlarının bir kısmı da insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkar.

Ancak insan faaliyetleri, bu gazların gereğinden fazla üretilmesini ve yeryüzünün kaldırabileceğinden fazla oranda ısınmasına da neden olur. Bu zararlı etkileri tanımak ve hesaplamak için kullandığımız en önemli hesaplama çalışması karbon ayak izidir.

Örneğin araba kullanımı sırasında fosil yakıt tüketilince atmosfere belli bir miktar CO2 yayılır. Kömürle yayılan tesislerden gelen elektrik evleri ısıtmak için kullanıldığında ya da yenilen besinlerin işlenmesi sırasında CO2 emisyonu gerçekleşir.

Karbon ayak izini bilinçlenme ve azaltma adına tartışmaya açan insanlar, organizasyonlar, hatta yerel yönetimler vardır ancak sürdürülebilir şekilde en etkili yollar konusunda yeterli bilgileri bulunmayabilir.

Karbon ayak izi azaltma yöntemleri, yaşam şekilleri ve tercihlerinde ciddi değişiklikler yapılmasını gerektirdiği için insanlar, konuya özenli şekilde yaklaşmayabilirler. Bu nedenle temel karbon ayak izi nedenlerinin daha net bir şekilde altını çizmek gerekir:

  • Temel neden; ister siyasi ister ticari şekilde olsun, insan faaliyetleri sonucu oluşan karbondioksitin atmosfere yayılmasıdır.
  • Bu durum aynı zamanda insanlığın veya insan yapımı ürünlerin neden olduğu sera gazı emisyonları olarak da bilinir.
  • Toplam karbon ayak izini hesaplamanın kesin bir yönteminin olmadığı inancı ve insan kaynaklı olmasından çok, doğal elementler tarafından üretildiği düşüncesi konunun ciddiyetini kavramamıza engel olabilir. Burada önemli olan nokta insanlık olarak kendi sorumluluğumuzu kabul etmemizdir.

Karbon Ayak İzinin Ana Nedenleri

İklim çalışmaları yapan bilim insanları ve sera gazı emisyonlarının azaltılması için küresel kampanyalar yürüten kimi topluluklar, doğaya verilen zararı gözler önüne serecek ekolojik ayak izi gibi hesaplamalar yapabiliyorlar.

Bu nedenle ölçümlerin yanında acil şekilde önem almak gerektiğini, bunun da salınımı artıran ana nedenlerden biri olduğunu söylüyorlar.

Karbon ayak izine sebep olan ana başlıklar ise şu şekilde:

  1. Enerji Tüketimi: Endüstriyel işlemler, ulaşım, fosil yakıt kullanımı, ısıtma ve soğutma, elektrik kullanımı gibi faaliyetlerin toplamı yüksek oranda enerji tüketir ve CO2 emisyonunu artırır. Aslında bir insan ihtiyacını karşılamak için yapılan herhangi bir faaliyet, karbondioksit yayan enerji tüketimi gerektirir diyebiliriz. Dolayısıyla tüketilen enerji arttıkça yayılan CO2 de artacaktır.
  2. Sanayileşme: 18. ve 19. yüzyıllarda başlayan sanayi devrimi ile birlikte CO2 salınımı kontrolsüzce ve önemli bir ivme kazanarak artmıştır. Bunun nedeni ise, sanayileşme ile büyük oranda tüketilen fosil yakıtlar ve karbon salınımını absorbe edecek doğal alanların azalmasıdır.
  3. Tarım ve Hayvancılık: Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki çoğu tarımsal sürecin halen sadece ticari amaçlarla yürütülmesi ve canlı hayvanların seri üretimi atmosfere büyük oranda metan gazı salar. Metan gazı da sera etkisi yaratan gazlardan biridir.
  4. Atık Maddeler: Dünya’daki atık madde miktarı olması gerekenden çok üst bir seviyededir. Bu nedenle de bitki örtüsü, bölge hayvanları ve okyanuslar ciddi oranda zarar görür.
  5. Modern Yaşam Tarzı: İnsanların günlük aktivitelerinin artması ve yoğunlaşması, işlerini daha hızlı ve verimli şekilde yapabilmeleri için çeşitli alışkanlıklar ve teknolojileri geliştirmiştir. Gelişen bu teknoloji ve alışkanlıklar ise kullanılabilir kaynak tüketimini artırır. Bu kısır gibi görünen döngü içerisinde çevreye yayılan karbondioksit miktarı sürekli olarak artar. Benzin veya dizel tüketen araçlar, son teknoloji ile donatılmış evler ve binalar, elektronik cihazların üretimi de bu hasara katkı sağlar.
  6. Hava Yolculuğu: Hava yolculuğunu modern yaşam tarzından ayrı bir başlık olarak açmamızın nedeni, havalimanları ve hava yolculuklarının diğer ulaşım çeşitlerine oranla çok daha büyük orada karbondioksit yaymasıdır. Saatte ortalama 90 kg CO2 salınımı yapan uçaklar, günde 100.000’in üzerinde sefer yapar. Kimi ülkeler bu miktarı azaltmak için sefer sayılarını azaltma ve insanları tren yolculukları gibi çok daha az oranda hasar verecek alternatiflere yönlendirme gibi önlemler almaya başlamıştır.
  7. Değişim için Harekete Geçmeme: Bir sorunla karşılaştığımızda onu çözmemek için belki de tek neden sorunu görmezden gelme, sorumluluğu üstlenmeme ve başka birinin üzerine atmaktır. Ne yazık ki günümüzde birçoğumuzun bu soruna karşı aldığı tavır harekete geçmeyerek zararı artırmaktır.

Karbon Salınımına En Çok Neden Olan Unsurlar

Dünyanın dört bir yanından yüzlerce şirket karbon ayak izini azaltmak için çaba sarf ediyor. Ancak karbon salınımına en çok neden olan yani doğaya en fazla zararı verenler gereken değişim karşısında direnmeye devam ediyorlar.

Bu şirketlerin dünyanın en büyükleri arasındaki ortalama 100 firmadan oluşuyor. Buradan maddi çıkarlarla doğada oluşturulan tahribatın doğru orantılı olduğunu görebiliyoruz.

Bahsettiğimiz şirketler şimdiye kadar oluşan CO2 emisyonlarının 2/3’üne neden olmuş durumda. Şirket faaliyetlerine yakından bakarak etkilerini açıklamaya çalışacak olursak:

  • Petrol ve kömür yakarak enerji üreten büyük şirketlerin çoğu, yatırımcıların katkılarından ve devlet kurumlarının hisselerinden etkilenir. Bazı ülkelerde devlet hala bu şirket hisselerinin çoğunluğuna sahiptir.
  • Son yirmi beş ila otuz yılda, tahmini emisyonların en az yarısı yalnızca bu petrol ve kömür yakma şirketlerinden kaynaklanmaktadır. Bazı yerlerde ise, büyük yakıt rezervlerinin bulundurulması hükümetler tarafından zorunlu olarak tutulur. Bu rezervlerin yakılması durumunda şu anki seviyenin çok üzerinde doğa hasarı riskine yol açılır.
  • Küresel ölçekte baktığımızda ABD, Çin ve Hindistan, insan kaynaklı sera gazı salınımlarının en büyük sorumlularıdır. Güney Afrika ise Afrika kıtasındaki en büyük yayıcı olarak karşımıza çıkar. Gelişmiş ülkelerin karbon ayak izi azaltılması çalışmalarına yönelik daha fazla katkıda bulunduğu ve az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelere tavizler verildiği inancı da çözüm karşısında duran bir engel olmaya devam etmektedir.

Karbon Ayak İzi Sebeplerinin Sayısal Örnekleri

Karbon salınımına en çok neden ülkelerden ABD’de;

  • Toplam ticari enerjinin %19’u ofis binalarınca tüketiliyor.
  • Ofislerde tüketilen enerjinin %70’ini aydınlatma, ısıtma, soğutma ve ofis ekipmanları için harcanan elektrik oluşturuyor.
  • Salınımın %25’inden fazlasını kara, tren ve hava yolu ulaşımları üretiyor.
  • Ulaşım kaynaklı salınımların %80’ini kara yolu ve %13’ünü hava yolu oluşturuyor.

Sektöre dair en güncel haberler için yazılarımıza göz atın.

10 dk

AB Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Yönergesi (Corporate Sustainability Reporting Directive-CSRD)

Finansal Olmayan Raporlama Yönergesi Nedir? AB’de belirli şartları sağlayan büyük şirketlerin, 2018’den itibaren çevr...

10 dk

İklim Değişikliği Nedir?

İklim değişikliği sanılanın aksine geleceğin problemi değildir. Beşerî faktörler sonucu gittikçe artan sera gazı emis...

10 dk

Yeşil Ekonomi Dönüşümü: Sürdürülebilir Bir Geleceğe Doğru

Yeşil ekonomi, ekonomik kalkınmanın çevresel ve toplumsal alanlardaki gelişmelerle birlikte ele alınması gerektiğini...